23 Aralık 2009

Bologna süreci bütünün parçası

21.12.2009 Evrensel
1999’DA yapılan toplantıyla gündeme gelen, ardından birçok toplantıda yol haritası daha da belirginleşen Bologna süreci, Türkiye’de tartışılmaya devam ediyor.
1999’da yapılan toplantıyla gündeme gelen, ardından birçok toplantıda yol haritası daha da belirginleşen Bologna süreci, Türkiye’de tartışılmaya devam ediyor. Avrupa’daki öğrenci eylemleri ve üniversite işgalleriyle tekrar gündeme gelen Bologna süreci, Türkiye üniversitelerinde de gündemin üst sıralara çıkıyor. Konuyla ilgili Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü Ihlamur Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen panele, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. Fatma Gök, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Işıl Ünal ve Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Aslı Kayhan katıldı.
‘ŞİRKETLER İÇİN’
Panelde ilk konuşmayı yapan Prof. Dr. Işıl Ünal, neoliberal politikaların uygulanmaya başlanmasıyla, kapitalizmin yüksek eğitimden beklentilerinin değiştiğini vurguladı. “Bu süreçle birlikte üniversiteler, sistemin istediği bilgileri ve emek gücünü yetiştiren ve bunu piyasa koşullarına göre yapan dev bir fabrikaya haline dönüşüyorlar” diyen Ünal, gelinen son noktayı ise şöyle açıkladı: “Eğer siz üreteceğiniz bilimsel bilgi yararlıysa üretiyorsunuz, kimin için yararlıysa, şirketler için yararlıysa.”
‘NEDEN’ SORUSU SORULMUYOR
Daha sonra konuşan Prof. Dr. Fatma Gök, “Türkiye olarak bu sürece neden katılıyoruz? Neden entegre oluyoruz” sorularının hiç sorulmadığına dikkat çekti. Bologna süreciyle birlikte Avrupa’nın kendini ve eğitim sürecini modernleştirip dünyada rekabet edebilir hale getirmek istediğini vurgulayan Gök, bunun nedeninin ise Amerikan üniversitelerinin dünyadaki yerinin diğer üniversitelerden çok ileride olması olduğunu söyledi. Gök, yaşanan süreçle birlikte eğitimin ürün, araştırmacının üretici, öğrencinin ise müşteri haline getirildiğini belirtti.
Son olarak söz alan Felsefe Bölüm Başkanı Sinan Özbek ise Bologna sürecinin Türkiye’ye uygulanamayacağını, çünkü üniversitelere paydaş yapılmak istenenlerin Türkiye’de zaten kendi üniversiteleri olduğunu aktardı. (Kocaeli/EVRENSEL)

2 yorum:

Fobik dedi ki...

Bolgono süreci olmazsa siz kpss mecbur olursunuz şuan okuldan çıkan bir bilgisayar mühendisine ne öğrendin sen diye sorduklarında hiçbişey diyebiliyor bologna buna karşı..

Öğrencilik bitti sonra ne becerin var üniversitede ne öğrendin okumuş adam mı olmuşsun yoksa harbiden mühendismi olmuş bu kişiler yurt dışında çalışabilir mi vb. konuları ele alır.. Bologna aslında gençlerin geleceğe açıldığı kapı üniversitelerinde kendilerine öz eleştirisidir evet ben mezun ettim bu adamı ama hiç bişe öğrenmeyen dünyadan haberi olmayan becerisi düşünme kabileyi ve sorunu çözemeyen bir mühendis yetiştirdim diyecek.. Ve bundan sonra çıkan mühendislerde belki mesleki yeterlilik isteyecektir.

Snnhsyn dedi ki...

Biz olan eğitim düzeyini savunmuyoruz Devrimciyiz biz.
Eksik bildiğin birçok sey var. Bu bologna süreci iyi eğitimi değil her yerde eşit derecede eğitimi getirmeyi savunuyor. Böylece işçi sınıfı içinde rekabeti iyice artırıp düşük maaşlarla kârlarını artırmayı amaçlıyor. Ve öz eleştiri falan gibi birşey yok bu süreçte, amaç belli.
Ayrıca bu süreç sonunda emekçi halkın evlatları üniversitelerden uzak kalmak mecburiyetinde kalacak. Çünkü (ilkelerindede açıkça bellidir.) Üniverisitelerin özerk olmalarını istiyorlar(ekonomik olarak) öğrenciler tam ortağı oluyor üniversitlerin(iyi ama yanıltmaca) böyle üniversitenin giderlerini karşılamak öğrencilere ve satılacak sirketlere düşüyor. Bu harçlara kat kat zam demekti. Ve özerk üniversite kelimesi yok olur gider. Üniversitler artık şirketlerin kucağında şirketlerin kucağında olmak zorunda kalır.

Ayrıca, biz kpss iş vs. değil esas olarak Sosyalizme mecburuz!

Yorum Gönder